Haber Merkezi – Geçen yıl 27 Eylül’de kaybolan ve 15 Ekim’de cansız bedenine ulaşılan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümüyle ilgili kamuoyunun merakla beklediği ATK raporunun detayları ortaya çıktı. Raporda, Kabaiş’in cesedi üzerinde yapılan radyolojik inceleme, otopsi ve laboratuvar analizlerinin sonuçlarına yer verildi.
İki Farklı Erkek DNA’sı Bulundu Ancak “Bulaş” İhtimali Vurgulandı
Raporun en dikkat çekici bulgusu, Kabaiş’in bedeninden alınan sürüntü örneklerinde iki farklı erkek DNA profiline rastlanması oldu. DNA’lardan birinin vajinal bölgeden, diğerinin ise göğüs bölgesinden alınan örneklerde tespit edildiği belirtildi.
Ancak rapor, bu DNA’ların varlığının kesin olarak bir saldırıya işaret etmediğini ve “kontaminasyon (bulaş) olasılığının bertaraf edilemediğini” vurguladı. Raporda, cesedin bulunduğu ve nakledildiği süreçlerdeki olası temaslar nedeniyle bu bulaşın meydana gelebileceğine dikkat çekildi. Şüpheli şahıslara ait biyolojik örneklerin savcılık tarafından gönderilmesi halinde karşılaştırma yapılabileceği ifade edildi.
Ölüm Nedeni: Suda Boğulma
ATK raporunun sonuç bölümünde, yapılan tüm incelemelere rağmen Kabaiş’in “travmatik tesirle öldüğüne, zehirlendiğine, vajen veya anüsüne penis veya cisim sokulması suretiyle cinsel saldırıya maruz kaldığına dair tıbbi delil bulunmadığı” kesin olarak ifade edildi.
Ölümün, kaybolduğu tarih olan 27 Eylül 2024’te “suda boğulma” sonucu meydana geldiğinin kabulü gerektiği belirtilen raporda, bu boğulma olayının bir intihar mı, kaza mı, yoksa bir başkasının etkisiyle mi gerçekleştiği hususunda ise tıbben bir değerlendirme yapılamadığı kaydedildi.
Soruşturma, ATK raporu doğrultusunda devam ediyor.
Subscribe to get the latest posts sent to your email.