Günaydın, Deniz Gezmiş’in doğum gününü kutlayarak, dar ağacında hayatını kaybedenleri saygıyla andı. 28 Şubat’ın Türkiye’nin karanlık sayfalarından biri olduğunu belirten Günaydın, darbelerle analitik bir şekilde hesaplaşılması gerektiğini söyledi.
Geçmişteki darbeleri hatırlatan Günaydın, 28 Şubat’ta da tankların caddelerde yürütüldüğünü ve askerlerin demokrasiye balans ayarı yapmaya çalıştığını ifade etti. CHP’nin her zaman din ve inanç özgürlüğünden, laik, demokratik ve sosyal hukuk devletinden yana olduğunu vurgulayan Günaydın, 15 Temmuz darbesinde de darbecilere karşı dimdik durduklarını hatırlattı.
Günaydın, “Kadınların ve erkeklerin hangi kıyafeti giyeceklerine kuşkusuz kendileri karar verirler. Bu alanda tam bir özgürlük vardır. Ancak devlet kadrolarının liyakat yerine tarikat kadrolarıyla doldurulmasına, bakanlıklarda, adalet mekanizmasında, orduda, emniyette tarikatçı yapıların egemen olmasına, bilimsel eğitim yerine tek tip dinci eğitim modellerinin dayatılmasına dün de karşıydık, bugün de karşıyız, yarın da karşı olacağız.” dedi.
15 Temmuz’un Türkiye’deki darbeler tarihinin son halkası olduğunu belirten Günaydın, demokrasiyi yeniden tahkim etmek için darbeler tarihini iyi görmenin önemini vurguladı. CHP’nin bu konuda üzerine düşen görevleri yapmaya kararlı olduğunu kaydetti.
Günaydın, basın toplantısında gündeme ilişkin diğer soruları da yanıtladı. TBMM Genel Kurulunda yaşanan oy pusulası skandalına ilişkin de konuşan Günaydın, “Pusula ile oy sahtekarlığını Meclis’te yapmaya çalışan bir bakana bu memleket hazineyi teslim etti. İşte AKP tablosu bu kadar basit ve açık bir tablodur.” değerlendirmesinde bulundu.