Yapılan açıklamada, Santorini Adası’ndaki “deprem fırtınası” olarak adlandırılan durumun büyük bir deprem, tsunami veya volkanik patlama gibi olaylara yol açabileceği ve bu olayların etkilerinin Türkiye’ye kadar ulaşabileceği belirtildi.
Toplantıda Riskler Değerlendirildi
İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu başkanlığında düzenlenen toplantıda, Ege Denizi’ndeki Santorini Adası’nda son günlerde gözlemlenen sismik aktiviteler ve olası riskler ele alındı. AFAD, MTA, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ile uzman bilim insanları ve araştırmacılar, bölgedeki aktivitelerin Türkiye kıyılarına yönelik tehlikelerini değerlendirdi.
Bölgedeki Aktiviteler Alarm Veriyor
Bölgedeki aktivitelerin “deprem fırtınası” şeklinde geliştiği ve kaydedilen en büyük depremin 5,2 büyüklüğünde olduğu belirtildi. Depremlerin, Santorini Adası’nın yaklaşık 25 kilometre kuzeydoğusunda arttığı ve derinliklerinin 5 ile 25 kilometre arasında değiştiği ifade edildi. Türkiye kıyılarına en yakın depremin ise 140 kilometre mesafede olduğu kaydedildi.
Depremlerin, Güney Ege Volkanik Ada yayındaki Santorini Adası’nın 6,5 kilometre kuzeydoğusunda bulunan su altı kratere sahip Kolumbo volkanının olduğu bölgede yoğunlaştığına dikkat çekildi. Bölgede bilinen en son volkan patlamasının 1950 yılında gerçekleştiği hatırlatıldı.
Santorini Adası’nın kuzeydoğusunda yer alan denizaltındaki diri Yamurgi (Amorgos) fayı üzerinde 1956 yılında 7,5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiği anımsatıldı. Bölgede halen devam eden sismik aktivitenin olası bir volkanik hareketliliğe yol açma olasılığı az da olsa bulunduğu belirtildi.
Olası Tehlikeler ve Önlemler
Açıklamada, olası bir patlama sonucu volkandan çıkan ince taneli volkanik külün rüzgar ile taşınması veya deprem sonrası olabilecek tsunami gibi tehlikelerin etkilerinin Türkiye’ye kadar ulaşabileceği vurgulandı.
AFAD, sismik aktivitenin yoğunlaşmaya başladığı andan itibaren bir kurul oluşturarak durumu yakından takip ediyor. İzmir, Aydın ve Muğla’ya olası tsunami ve acil durumlarda bölge halkını uyarmak amacıyla mobil siren sistemi sevk edildi.
Haber alma ve yayma sistemi üzerinden olası acil durumlarda vatandaşlara SMS mesajları iletilebilecek mevcut sistem hazır bulunduruluyor. İzmir, Aydın ve Muğla valilikleri emrine, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Sivas ve Samsun İl AFAD müdürlüklerinden takviye personel ve ekipman görevlendirmesi yapıldı.
Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Tsunami Uyarı Sistemi ile AFAD Afet Yönetimi ve Karar Destek Sistemi (AYDES) entegrasyonu yapıldı. Bu sayede gelecek tsunami uyarısı doğrudan tüm AYDES kullanıcılarına ve bölgedeki vatandaşlara ulaştırılabilecek.
Meteoroloji Genel Müdürlüğünce olası bir volkanik hareketlilik durumunda çıkabilecek volkanik gaz ve külün atmosferdeki dağılımını ve hareket yönünü analiz etmek için günlük rapor hazırlanıyor. Aynı zamanda bölgedeki AFAD İl ve Birlik Müdürlüklerince hazırlıklar yapıldığı ve bölgedeki destek illerin hazır halde bekletildiği belirtildi.
Bilgilendirme Toplantıları Düzenlenecek
10 Şubat’tan itibaren AFAD, MTA, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Kandilli Rasathanesi ile Deprem Danışma Kurulu ve bilim insanlarından oluşan bir heyetin, AFAD koordinasyonunda bölgede bulunan illerde (Muğla, Aydın ve İzmir) bilgilendirme toplantıları gerçekleştireceği duyuruldu.
Yunanistan’daki üniversiteler ve araştırma kurumları ile bilimsel anlamda bilgi alışverişi yapıldığı belirtilen açıklamada, AFAD, MTA, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, Deprem Danışma Kurulu, bilim insanları ve araştırmacıların sismik aktiviteyi, deprem, volkanizma ve tsunami tehlikeleri açısından AFAD ile koordineli şekilde takip ettiği bildirildi.
AFAD, sosyal medyadaki dezenformasyon içerikli paylaşımlara itibar edilmemesi, doğru bilgi için resmi kaynakların izlenmesi çağrısında bulundu.