Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı “Amerikan mandası peşinde olmakla” suçlayan Özel, MHP lideri Bahçeli’ye “cunta” tartışması üzerinden kendi geçmiş sözleriyle yanıt verdi ve ABD eski Başkanı Donald Trump’ın Erdoğan hakkındaki ifadelerinden “utanç duyduğunu” söyledi.
Davutoğlu ile Görüşme ve Demokrasi Vurgusu
Özel, Ahmet Davutoğlu’na ziyareti ve geçmişteki destekleri için teşekkür ederek başladı. Türkiye’de “otokrasiyi savunanlar ile demokrasiyi savunanlar” olarak iki ayrı hat oluştuğunu belirten Özel, Davutoğlu’nun AK Parti’den ayrışma sürecinde Siyasi Ahlak Yasası’nı savunurken Erdoğan tarafından “parti içi darbeye” uğradığını hatırlattı. Saraçhane’deki direnişin ve gençlerin demokrasiye sahip çıkmasının önemine değindi.
“Cunta” Tartışması ve Bahçeli’ye “Rücu” Yanıtı
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, kendisinin Erdoğan’a yönelik “cunta” benzetmesini “akıl tutulması” olarak eleştirmesine yanıt veren Özel, şunları söyledi: “Değerli arkadaşlar ‘cunta’ ve ‘cuntacı’ lafı üzerine açılan davada bana ceza gelirse, Sayın Bahçeli’ye rücu ettiririm. Erdoğan’a ‘darbeci’ diyen ilk kişi Sayın Bahçeli’dir.” Bahçeli’nin 2012’deki bir grup toplantısında Erdoğan yönetimine “cunta yönetimi” dediğini iddia eden Özel, kendisinin bu ifadeyi kullanma gerekçesinin ise Erdoğan’ın yerel seçim sonuçlarına müdahale, kayyım atama ve İBB’ye yönelik girişimleri gibi “darbe girişimleri” olduğunu savundu.
Erdoğan, Trump ve “Amerikan Mandası” İddiası
Özel, ABD eski Başkanı Trump’ın Erdoğan ile ilgili “Rahibimizi geri aldık” gibi sözleriyle dalga geçtiğini, ancak asıl utanç verici olanın Erdoğan taraftarlarının bu duruma memnuniyet duyması olduğunu ifade etti. Özel, “Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı bu hallere düşüyor diye hicap duyuyorum,” dedi. Erdoğan’ın Papaz Brunson’ı bir telefonla teslim ettiğini, Trump’ın “Aptal olma” mektubuna sessiz kaldığını hatırlatan Özel, şu iddialarda bulundu: “Amerika’dan icazet, Amerikan mandası peşindedir, Trump’ın himayesinin beşindedir. Bunun böyle olmasından dolayı ben utanç duyuyorum.” Erdoğan’ın 2002’de ABD’den “başbakanlık yolunu açın” telkini aldığını, 2005’te CHP’nin ABD karşıtlığını “talihsizlik” olarak gördüğünü ve İmamoğlu’nu tutuklamadan önce Trump’a danıştığını öne sürdü.
Dış Politika: İsrail, Suriye ve “Şikayet” İddiaları
Türkiye’nin İsrail ile ilişkilerinin normalleşmesinin ancak Gazze’de ateşkes ve Filistinlilerin evlerine dönüşü ile mümkün olacağını belirten Özel, “Türkiye bu kadar katliam varken nasıl İsrail’le iyi ilişkiler kuracak?” diye sordu. Özel, “İsrail’in Suriye’de attığı adımları ve Türkiye’ye yaptığı tacizleri, Türkiye’nin de ona verdiği örtülü tavizleri kabullenmemiz mümkün değil,” dedi. CHP’nin Türkiye’yi yurt dışına şikayet ettiği iddialarını da reddeden Özel, demokrasi ve insan hakları ihlallerinin evrensel olduğunu ve bunları uluslararası alanda dile getirmeye devam edeceğini vurgulayarak, “Biz sizin iplerinizle siyaset yapmayız, zincir tanımayız,” ifadelerini kullandı.
Tutuklu Öğrenciler İçin Çağrı
Özel, konuşmasında tutuklu öğrencilerin derhal serbest bırakılması gerektiğini bir kez daha vurgulayarak, gençlere siyasi yasak getirme çabalarını “iktidarın korkusu” olarak yorumladı ve gençleri tebrik etti.