Mersin Yenişehir Meydanı’nda coşkulu bir kalabalığa hitap eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gördüğü tablonun Mersin’in ve milli iradenin gücünün bir göstergesi olduğunu söyledi. Buraya sadece miting yapmaya değil, “eylem yapmaya ve sonuç almaya” geldiklerini belirten Özel, Cumhurbaşkanı adayları Ekrem İmamoğlu’na ve belediye başkanlarına yönelik “darbe girişiminin” ardından milli iradeye sahip çıkan milyonların bugün Mersin’den “İmamoğlu’na özgürlük”, “Adayımı yanımda, sandığı önüme istiyorum” demek için toplandığını ifade etti.
Mersin’in hak ettiği hizmeti alamadığını, söz verilen projelerin tamamlanmadığını ve narenciyenin dalda kaldığını belirten Özel, adaletin de limon gibi sıkıldığını savundu. Mersin’in mevcut belediye başkanı Vahap Seçer’in kente huzur ve hizmet getirdiğini örnek göstererek, gelecek seçimlerden sonra CHP’nin iktidarıyla Türkiye’ye de huzur ve barışın geleceğini söyledi. Bu huzuru getirecek ismin ise bugün Silivri’de kendilerini izleyen Ekrem İmamoğlu olduğunu vurguladı.
Türk milletinin sandığın değerini bildiğini ve iradesini kimseye teslim etmeyeceğini belirten Özel, “sandık giderse, seçme hakkı giderse her şey tehlike altındadır” uyarısında bulundu. Yaşanan süreci “dünyanın görmediği yeni bir darbe türü” olarak nitelendiren Özel, bu darbenin postalla değil, cübbeyle geldiğini ve amacının demokratik siyaseti tasfiye etmek olduğunu öne sürdü. Sandığa el uzatanın milletin düşmanı olduğunu söyledi ve milletin hiçbir darbeye boyun eğmeyeceğini yineledi.
Devletin kapılarının bugün bir avuç vesayetçi tarafından millete kapatıldığını, içeri girenlerin onlar, dışarıda kalanların ise millet olduğunu savunan Özel, CHP iktidarında devletin kapılarının millete açılacağını belirtti. Milletin artık iktidar değişimi için gün saydığını ve “ya sabır” çektiğini ifade ederek, mevcut iktidarı “gayri-meşru bir cunta yönetimi” olarak tanımladı.
Ekonominin çökertildiğini, milletin fakirleştiğini, Türkiye’nin uluslararası itibarının yerle bir edildiğini belirten Özel, yaşananların sırf bir kişinin adaylığından korkulduğu için ülkeye ve millete zarar verdiğini savundu. Ekrem İmamoğlu ve arkadaşları hakkındaki iddiaların 40 gündür ispatlanamadığını, yalancı tanıklar yaratılmaya çalışıldığını öne sürerek, duruşmanın TRT’den canlı yayınlanması çağrısını yineledi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu konuda açık bir siyasi düello teklif etti. Erdoğan’ın İBB Belediye Başkanlığı döneminde bugünkü gibi muamele görmediğini hatırlatarak, mevcut zulmü nasıl reva gördüğünü sorguladı.
Son dönemde İBB bürokratlarına ve gençlere yönelik gözaltıları eleştiren Özel, İBB personelinin İstanbul’u depreme karşı savunmasız bıraktığını ve kaçak yapıyla mücadele ettiğini, buna rağmen gözaltına alındıklarını söyledi. Gençlerin direnişinden gurur duyduğunu ifade etti.
52 milyar dolar rezervin “darbe” için heba edildiğini, bunun faturasının çiftçiye, işçiye, emekliye çıktığını savunan Özel, bu parayla çiftçilerin borçlarının silinebileceğini, tüm atanamayan öğretmenlerin atanabileceğini veya tüm emeklilere insanca bir maaş verilebileceğini belirtti. Hükümetin tercihini korkularına göre yaptığını öne sürdü.
Çukurova’daki don felaketini ve hükümetin tepkisini eleştiren Özel, afet bölgesi ilan edilmesi, zararların karşılanması ve çiftçi borçlarının silinmesi gerektiğini vurguladı.
Meydandaki birlikteliğin Türkiye’nin kurtuluşunun simgesi olduğunu belirten Özel, sosyal demokratlardan milliyetçi demokratlara, muhafazakar demokratlara, Kürt demokratlara kadar Mersin’in tüm renklerinin bir arada olduğunu söyledi. Kürt meselesinin çözümünün şeffaflık ve toplumsal mutabakatla Meclis zemininde olması gerektiğini ifade etti. Hapisteki Ahmet Özer’e destek mesajı vererek, onun Kürt kimliği ve Türk-Kürt kardeşliğini savunması nedeniyle terörizmle suçlandığını savundu.
Konuşmasının sonunda “Hak, hukuk ve adalet” talebini yineleyen Özel, adayları İmamoğlu’nun zindanda olsa da umutla baktığını, kendilerinde ise ahlaki, psikolojik ve çoğunluk enerjisi üstünlüğünün olduğunu söyledi. İktidarın kaybedeceğini bildiği için bunalımda olduğunu iddia etti. Eninde sonunda sandığı getireceklerini ve “tek adamı yollayacaklarını” söyledi. Milli Eğitim Bakanı’nın “başörtülü kızların okula girişinin tehlikeye gireceği” yönündeki açıklamasını “en büyük yalan ve iftira” olarak nitelendiren Özel, CHP’nin tüm özgürlüklerin teminatı olduğunu belirtti. Balkonlara asılan Türk bayraklarının 19 Mayıs’a kadar kalması çağrısını yineleyerek, Mersin’den tüm cezaevlerindeki siyasi tutsakları selamladı ve “kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganıyla konuşmasını sonlandırdı.
