CHP’li Karabat’tan “POS Cihazı” uyarısı: “İkinci Halkbank skandalına dönüşebilir”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, POS cihazları üzerinden yürütülen kara para aklama soruşturmasının perde arkasına ilişkin şok iddialarda bulundu. İşlem hacminin savcılığın açıkladığı 47,5 milyar TL değil, 120 milyar dolardan fazla olduğunu öne süren Karabat, “Bu işin içinden ancak şeffaflıkla çıkılır. Kapatmaya çalışmayın, yeni bir Halkbank skandalı kapıda,” dedi.

ANKARA – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, Türkiye’de POS cihazları kullanılarak organize edilen uluslararası kara para trafiğiyle ilgili yürütülen soruşturmanın, gerçeğin sadece küçük bir kısmını yansıttığını iddia etti.

Savcılığın, 21 firmaya ait 312 POS cihazı üzerinden 47,5 milyar TL’lik işlem yapıldığını ve 85 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildiğini duyurmasına karşın Karabat, bu rakamların gerçeği yansıtmadığını savundu.

“Gerçek Hacim 120 Milyar Doları Aşıyor”

Sosyal medya hesabı üzerinden çarpıcı açıklamalarda bulunan Karabat, yolsuzluğun boyutlarının gizlendiğini belirterek, “POS cihazı işlemleri 2022’de değil, 2019’da başlamıştır. Gerçek işlem hacmi 47,5 milyar TL’den çok daha fazladır. İşlemler dolarla yapıldı, ancak kayıtlar TL olarak gösteriliyor. Buradaki işlem hacmi 120 milyar dolardan fazladır,” ifadelerini kullandı.

“Üst Düzey Yöneticiler Neden Korunuyor?”

Karabat, operasyonun yalnızca Denizbank ve Şekerbank ile sınırlı tutulduğunu ve sadece alt-orta düzey yöneticilerin gözaltına alındığını vurguladı. Asıl sorumluların üst düzey banka yöneticileri olduğunu iddia eden Karabat, “POS cihazı sistemini kuran ve işleten, bankaların üst düzey yöneticileridir. Bu isimleri bankacılık sektöründe bilmeyen yok. Neden korunuyorlar?” diye sordu.

“ABD, Diplomatik Koz Olarak Kullanıyor” İddiası

Kara para trafiğinin Libya ve Irak üzerinden organize edildiğini belirten Karabat, en endişe verici iddiasını ise şu sözlerle dile getirdi: “POS cihazı üzerinden kara para aklama işi en başından beri biliniyordu. Ancak işin en sıkıntılı kısmı, tüm verilere ulaşan ABD’nin bu açığı diplomatik koz olarak kullanıyor olmasıdır.”

Karabat, soruşturmanın şeffaf bir şekilde derinleştirilmemesi halinde, Türkiye’nin uluslararası alanda “ikinci bir Halkbank skandalı” ile karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulunarak, “Uyardık, yine uyarıyorum: Vergisini ödememiş, kara para aklamış yapılarla iş tutanları korumayın. Milletin parasını geri alın,” çağrısında bulundu.