Ankara – “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda Meclis’te kurulan partiler arası komisyonun ilk toplantısında, AK Parti Grubu adına Genel Başkan Yardımcısı Kürşad Zorlu ve Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül konuştu. AK Parti heyeti, sürecin bir devlet politikası ve toplumsal mutabakat olduğunu belirterek, temel prensiplerini ortaya koydu.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kürşad Zorlu, komisyonun milletin teröre karşı ortak duruşunun kurumsal bir temsili olduğunu belirtti. Terörle mücadelenin sadece bir güvenlik meselesi değil, aynı zamanda bir adalet ve gelecek kuşaklara karşı sorumluluk meselesi olduğunu vurgulayan Zorlu, sürecin en kritik noktasına ilişkin net bir mesaj verdi:
“Bir diğer önemli nokta da silah bırakılması, bir örgütün meşrulaşma çabası olarak kabul edilemez. Bilakis milletin birliğine kastetmiş bir yapının teslimiyeti olarak görülmelidir. Devletimiz bunu bir pazarlık konusu yapmamıştır ve bundan sonra da yapmayacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın en başından bu yana ortaya koyduğu bu kararlı irade milletimizin vicdanında da kabul görmüştür.”
Zorlu ayrıca, komisyonun anayasal değişiklikleri gündeme taşımak için kullanılamayacağını, özellikle Anayasa’nın ilk dört maddesinin tartışma dışı olduğunun altını çizdi.
AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül ise sürecin “herhangi bir partinin değil, 86 milyonun ortak projesi” olduğunu söyledi. “Terörsüz Türkiye” hedefinin, yarım asırlık bir acıyı sona erdirmeyi hedefleyen bir “kardeşlik projesi” olduğunu belirten Gül, sürecin Meclis çatısı altında yürütülmesinin ona demokratik bir meşruiyet kazandırdığını ifade etti.
Sürecin popülist ve dar siyasi hesaplara kurban edilmemesi gerektiğini vurgulayan Gül, “Üslubun ve usulün esastan önce geldiğini bir kez daha hatırlatmak isterim,” diyerek tüm partilere yapıcı olma çağrısında bulundu. Gül, “Cumhur İttifakı olarak, insanımızın güvenlik ve özgürlük hakkını asla pazarlık konusu yapmayız. Bu ülkede vatan toprağını, İstiklal Marşı’mızı, bayrağımızı tartışmayı açtırmadık, açtırmayız,” diyerek kararlı duruşlarını yineledi.
Her iki konuşmacı da şehitlerin ve gazilerin hatırasına sahip çıkmanın tarihsel bir sorumluluk olduğunu ve Kürtlerin bu ülkenin asli unsurları olarak herkesle eşit hak ve fırsatlara sahip olarak geleceğe yürümesinin temel amaç olduğunu vurguladı.