Tavuk karası hastalığı için umut vadeden gelişme: Kök hücre tedavisiyle görme kaybı yavaşlatılabilir

Halk arasında “tavuk karası” olarak bilinen ve ilerleyici görme kaybına neden olan retinitis pigmentosa hastalığı için kök hücre tedavisi umut oluyor. Uzmanlar, bu yöntemin kesin bir tedavi olmasa da hastalığın ilerlemesini yavaşlatabildiğini ve hastaların mevcut görme seviyesini koruyabildiğini belirtiyor.

Haber Merkezi – Milyonlarca insanı etkileyen ve kalıtsal bir retina hastalığı olan “tavuk karası” (retinitis pigmentosa) ile mücadelede yeni tedavi yöntemleri umut veriyor. Henüz kesin bir tedavisi bulunmayan hastalıkta, kök hücre tedavisinin önemli kazanımlar sağlayabildiği ifade ediliyor.

Batıgöz Sağlık Grubu Balçova Cerrahi Tıp Merkezi’nden Prof. Dr. Sinan Emre, kök hücre tedavisinin hastalığın seyrini olumlu yönde etkileyebileceğini vurguladı.

Görme Kaybının İlerlemesi Yavaşlatılabilir

Zamanla retina hücrelerinin bozulmasıyla ortaya çıkan ve gece körlüğü ile daralan görme alanı gibi belirtilerle kendini gösteren hastalıkta, kök hücre tedavisinin önemli faydalar sağladığını belirten Prof. Dr. Sinan Emre, “Tavuk karası, günümüzde kesin olarak tedavi edilebilen bir hastalık değil. Ancak, kök hücre tedavisi sayesinde hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir ve bazı görsel fonksiyonlar korunabiliyor. Bu da hastaların günlük yaşam kalitelerini önemli ölçüde iyileştiriyor,” dedi.

Tedavinin Sağladığı Avantajlar Neler?

Prof. Dr. Emre, tedavinin hastalara sağladığı potansiyel faydaları şöyle sıraladı:

• Karanlık Adaptasyonu: Hastaların zorlandığı gece görüş performansında artış gözlemlenebilir.
• Görme Alanı: Bazı hastalarda daralan çevresel görme alanının genişlemesini sağlayarak hareket kabiliyetini artırabilir.
• Mevcut Görmeyi Koruma: İlerleyici görme kaybını durdurmasa da, hastalığın mevcut seviyede sabitlenmesine yardımcı olarak kişinin bağımsız yaşamını sürdürmesine destek olur.

“Kişiselleştirilmiş Tedavi Yaklaşımı Şart”

Kök hücre tedavisinin her hasta için uygun olmayabileceğinin altını çizen Prof. Dr. Sinan Emre, tedavi kararının hastanın hastalık evresi, genetik yapısı ve genel göz sağlığı gibi birçok faktör dikkate alınarak, kişiye özel bir değerlendirme ile verilmesi gerektiğini belirtti.

Prof. Dr. Emre, “Hedefimiz, mevcut görmeyi koruyarak, hastanın yaşam kalitesini maksimum düzeyde sürdürmesini sağlamak. Özellikle erken evrede başlanan tedavilerde bu başarı oranı daha yüksek,” diyerek erken teşhisin önemine dikkat çekti.