enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
27,1418
EURO
28,9323
ALTIN
1.681,16
BIST
8.039,18
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Az Bulutlu
25°C
Ankara
25°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
24°C
Pazar Az Bulutlu
25°C
Pazartesi Az Bulutlu
24°C
Salı Az Bulutlu
25°C

Yürüyen ceset sendromuna dikkat

DOÇ. DR. TAHA CAN TUMAN

Yürüyen ceset sendromuna dikkat
11.09.2023
A+
A-

Yürüyen ceset sendromu olarak bilinen Cotard sendromu ile ilgili bilgilendirmelerde bulunan Doç. Dr. Taha Can Tuman, sendromunun, hastaların öldüklerine veya artık var olmadıklarına inandıkları bir klinik tablo olduğunu belirterek, “Hastalarda ciddi bir zeka geriliği, kendisini öldürmek isteyen insanların olduğunu düşünme, gündelik ihtiyaçların inkar edilmesi ve yeme içme reddi, iç organlarının çalışmadığını düşünme görülebilir” dedi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bölümünden Doç. Dr. Taha Can Tuman, yürüyen ceset sendromu olarak bilinen Cotard sendromuna karşı önemli açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Tuman, Cotard sendromunun, hastaların öldüklerine veya artık var olmadıklarına inandıkları bir klinik tablo olduğunu belirterek “Cotard sendromu 1880 yılında Jules Cotard tarafından tanımlandı. Cotard sendromu genellikle kişinin öldüğüne veya var olmadığına dair sanrılı bir inanç olarak tanımlanır. Cotard’ın kendisi, durum için birkaç açıklama sunarak, onun klasik zarar görme sanrılarından ayrımına odaklanmış ve bunun bir tür tersine çevrilmiş büyüklenmecilik olabileceğini öne sürmüştür. Yeni teoriler ise sağ beyin yarım küresinde işlevlerde bir bozulma olduğunu ve bu bozulmanın muhakeme bozuklukları ile birleştiğinde algısal ve kompleks duyu sisteminde gerçek dışılık duygularına yol açarak var olmama inançlarını ortaya çıkardığını öne sürmektedir” diye konuştu.

Nörolojik hastalıklarla da ilgili bulunuyor

Doç. Dr. Tuman, Cotard sendromlu hastaların ‘öldüm’, ‘iç organlarım yok’ şeklinde düşündüğü, çoğunlukla hastalık hastalığı ve nihilistik sanrılar olmak üzere bir dizi klinik özelliği taşıdığına dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:

“Ayrıca endişeli ve depresif duygudurum, lanetlenme ve ölümsüzlük sanrıları, dünyanın var olmadığına inanma, intihara ve kendini yaralama davranışları yer alır. Hastalarda ciddi bir zeka geriliği, kendisini öldürmek isteyen insanların olduğunu düşünme, gündelik ihtiyaçların inkar edilmesi ve yeme içme reddi, iç organlarının çalışmadığını düşünme görülebilir. Cotard sendromu, psikiyatrik veya nörolojik hastalığı olan hastalarda ortaya çıkabilir ve psikotik depresyonun bu durumun gelişiminde önemli bir faktör olduğu öne sürülür. Hastaların büyük çoğunluğunda depresif belirtiler bildirilir. Bunun dışında şizofreni, madde kullanımı, anormal hareket ve duygunun sendromu gibi hastalıkların seyri esnasında ortaya çıktığına dair olgu bildirimleri mevcuttur. Cotard sendromu nörolojik olarak ise başta inme, beyinde frontotemporal bölgede küçülme, epilepsi, beyin iltihabı, beyin tümörleri, travmatik beyin hasarı olmak üzere çok çeşitli tıbbi durumlarla ilişkilendirilmiştir.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.