Şahbaz, siyanürle üretim yapılacak olan madenin bölgedeki doğal dengeyi yok edeceğini ve deprem riski taşıyan birinci derece deprem bölgesinde bulunan tesisin telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açabileceğini vurguladı.
Ayrıca, madenin tesisisin inşa edileceği ve atıkların depolanmasının planlandığı Gökçeören Deresi’nin fay hattı üzerinde yer aldığını ve su kaynaklarının ağır metallerle kirlenme riski taşıdığını da sözlerine ekleyen Şahbaz, projenin Simav, Tavşanlı ve tüm Susurluk havzasının su kaynaklarını olumsuz etkileyeceğini ifade etti.
Şahbaz’ın açıklamaları şöyle:
Şahbaz, ÇED raporunun bilirkişi heyetinde halk sağlığı uzmanının bulunmadığını ve davaların siyasallaşmış yargı eliyle reddedildiğini de sözlerine ekledi.
CHP olarak maden projesine karşı mücadeleye devam edeceklerini ve projeyi durdurmak için AYM ve AIHM’e de başvuracaklarını belirten Şahbaz, “Esas olan sağlıktır, canlılıktır, ekolojik dengedir. Bu ekolojik dengeyi yok ettiğimizde Balıkesir Bursa ve Kütahya’da, bu sularla beslenen bölgede yaşayan insanlarımızın yaşamı zehirlenecek demektir. Sadece bugün değil henüz doğmamış, yüzlerce yıl burada yaşayacak olan torunlarımızın neslimizin sağlığı ve varlığı tehlike altındadır. Esas beka sorunu budur. Biz bunun için yaşamı savunmaya, ormanlarımızı, topraklarımızı, sularımızı savunmaya devam edeceğiz. İşlenen ve işlenmek istenen bu ekokırım suçuna da karşı duracağız.” dedi.