TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye’nin Cenevre Başkonsolosluğunda İsviçre’deki Türk sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle gerçekleştirdiği toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cenevre’deki programlarını değerlendiren Kurtulmuş, milletvekilleriyle birlikte Parlamentolar Arası Birlik (PAB) 149. Genel Kurulu’na katılmak üzere Cenevre’de bulunduklarını, yarın ve sonraki günlerde Genel Kurul çalışmalarının olacağını ifade etti.
Bugün de İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği’nin (İSİPAB) istişare toplantısını yaptıklarını dile getiren Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İslam ülkelerinden çok sayıda meclis başkanı ve meclislerini temsil eden heyetler buradaydı. Bugünkü bizim İSİPAB toplantısında, önceki toplantısındaki temel konularımızın başında gelen husus, APA Genel Kuruluna Cezayir ve Filistin tarafından verilen, Filistin halkının davasının savunulması ve İsrail’in saldırganlığının durdurulmasıyla ilgili bir acil gündem talebi var. Bu acil gündem talebinin Genel Kurulda ele alınmasını ve ümit ediyoruz ki oylanarak, çoğunluk bulunarak bu kararın çıkartılmasıdır, bunun için gayret sarf edecekler. Ayrıca hemen bu toplantıdan sonra bizim milletvekili arkadaşlarımız ve diğer ülkelerin katılımcı milletvekilleri, kendi bölgelerindeki diğer parlamenterle de temas haline geçerek yarın ve öbür gün devam edecek Genel Kurulda bu kararın alınması için bütün gücümüzü ortaya koyacağız, seferber edeceğiz. Ümit ederim ki, bu acil gündem tasarısı kabul edilir ve böylece Filistin’de yaşananların, uluslararası gündeme daha rahat bir şekilde tanışılması ve İsrail hükümetinin durdurulmasıyla ilgili özellikle Uluslararası Adalet Divanında alınan kararların ve Birleşmiş Milletlerin kararlarına uyması konusunda İsrail’e politik bir baskının yapılması mümkün olur.”
APA’nın önceki Genel Kurulunda benzer bir tasarının sadece 12 oy eksikliği dolayısıyla gündeme girmediğini dle getiren Kurtulmuş, bu toplantıda ise yeterli sayıya ulaşmayı ümit ettiklerini söyledi.
– “İlk 4 madde üzerinde herhangi bir tartışma yok”
“Meclis açıldığı gün ilk 4 madde üzerinde herhangi bir tartışma yok, bunlar suni tartışmalar demiştiniz. Ama Gazi Üniversitesi açılış töreninde yaptığınız konuşma, ‘3. Madde tartışmaya açılıyor mu?’ sorusunu da beraberinde getirdi. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?” sorusuna yanıt veren Kurtulmuş, şunları söyledi:
“Şimdi öncelikle bir kere daha söyleyeyim. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak bugüne kadar önümüzdeki anayasa süreçlerine ilişkin, muhtevayla ilgili konuşmaktan bilerek hep kaçındım. Çünkü benim Meclis Başkanı olarak en temel görevim bu sürecin açık, şeffaf ve herkesi işin içine katacak şekilde sürdürülebilmesidir. Geçtiğimiz yasama yılında bütün siyasi partilerle temaslar gerçekleşti. Hiçbir siyasi parti kategorik olarak kapıyı kapatmadı. Tabii ki eleştirileri var, demokrasinin güzelliği de burada. Herkes farklı fikirleri söyleyecek ama sonuçta partiler arasında eğer Meclis’te güzel bir konsensüs ortaya çıkarsa bizim zihnimizden geçen çok büyük bir katılımla, çok büyük bir ortaklıkla parlamentoda 400’ün çok üstünde bir oyla anayasa kabul edilsin. Bunun için çalışmaları sürdürüyoruz.”
Meclis’te altı siyasi parti grubunun bulunduğunu, 14 siyasi partinin temsil edildiğini ifade eden Kurtulmuş, yeni anayasa yapım sürecinde sadece partilerin görüşlerinin alındığı bir süreç değil, hukuk fakültelerinin, yargı camiasının, sivil toplum kuruluşlarının; kararı ve kanaati olan, bu konuyla ilgili çalışması olan herkesin görüşlerinin açık bir şekilde tartışılabileceği bir platformu oluşturmaya çalıştıklarını vurguladı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Meclis’in açılmasından bir gün evvel yaptığım basın toplantısı ama ondan evvel ki birçok görüşmemde, televizyon konuşmalarında açıklıkla ifade ettim. İlk 4 maddeyle ilgili bir tartışma söz konusu değildir. Kaldı ki bu konuda da çok titiz olmamız gerektiği bir süreçteyiz. Altını çizerek en az 7-8 kere söylediğimi ben hatırlıyorum. İlk 4 madde hakkında tartışma yapılması, tartışmanın başlatılması aslında sürece zarar veren ve vakit kaybettiren bir gelişme olur.
Gazi Üniversitesindeki konuşmamda sanki 3. Maddeyle ilgili bir mesele gündeme geliyormuş gibi bir yanlış algının oluşturulmaya çalışılması ise en hafif ifadesiyle bir algı meselesidir, algı yönetimidir. Kabul etmem mümkün değil. Konuşmamın hiçbir yerinde 3. Madde diye bir şey geçmemiştir. Ben şunu söylüyorum. Usul esasa mukaddemdir. Yani anayasada hangi maddeleri yazacağınızdan daha ziyade, anayasanın nasıl yapılacağı, demokratik, şeffaf bir şekilde süreçlerin hangi yöntemlerle yönetileceği ve bu süreçte de anayasanın ruhuna, yapımına, diline ilişkin konuları ben şimdiye kadar konuştum. 3. Maddeyle ilgili bir tartışma varmış gibi göstermek en hafif tabiriyle haksızlıktır, yanlışlıktır ve bir algı operasyonudur.”