Açıklamada, barışın ve adaletin tesisi için hukuki süreçlerin adil işletilmesi ve toplumun tüm kesimlerinin taleplerinin dikkate alınması gerektiği vurgulandı.
Adıyaman, Ağrı, Batman, Bingöl, Bitlis, Dersim, Diyarbakır, Hakkari, Iğdır, Kars, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van barolarının imzaladığı ortak açıklamada, “Yarım asra yakındır silahların yakıcı etkisi altında olan Kürt meselesinde, silahların devreden çıkartılması ve demokratik siyaseti vurgulayan tarihi çağrıyı yaşamsal önemde bulduğumuzu ifade etmek isteriz” denildi.
Açıklamada, Kürt meselesinin yalnızca siyasi değil, sosyal, ekonomik ve insan hakları boyutlarıyla toplumsal barışı doğrudan etkileyen çok yönlü bir sorun olduğu belirtildi. Bu meselenin çözümü için politik aktörlerin barışçıl ve çözüm odaklı diyalog mekanizmalarını güçlendirmesi ve demokratik siyasetin öncelik haline getirilmesinin büyük önem taşıdığına dikkat çekildi. Ayrıca, barış ve adaletin teminatı olan hukukun devreye girmesi ve toplumsal güven katmanlarının oluşmasının kalıcı barışın tesisinde kritik bir rol oynadığı ifade edildi.
Barolar, toplumsal barışın kalıcı hale gelmesinin ancak toplumun tüm kesimlerinin hak ve taleplerini kapsayan hukuki düzenlemelerle mümkün olacağını vurguladı. Bu düzenlemelerin, adil bir toplumsal uzlaşı için zemin hazırlayacağı ve Kürt meselesinin hukuki bir çerçevede tartışılmasına olanak tanıyacağı belirtildi.
Açıklamada, bu süreçte baroların bağımsız, tarafsız ve hak temelli duruşlarıyla sürece dahil edilmesi gerektiğine inanıldığı ifade edildi. Baroların, hukukun üstünlüğünü savunarak, temel hak ve özgürlüklerin kapsayıcı yönlerini esas alarak toplumsal barış sürecine rehberlik edebilecek en önemli kurumlardan biri olduğu vurgulandı. Demokratik ilkeler çerçevesinde, insan haklarına dayalı çözüm yollarının güçlendirilmesi için baroların kurumsal birikimi ve deneyiminin sürece katkı sunacağı kaydedildi.
Bölge baroları olarak, toplumsal barışın sağlanması, insan haklarının korunması ve adil bir toplumsal düzenin sağlanması konusunda üzerlerine düşen sorumluluğun bilincinde olduklarını belirten barolar, barış ve adaletin hakim olduğu bir gelecek için hukuki süreçlerin adil işletilmesi ve toplumun tüm kesimlerinin taleplerinin dikkate alınması gerektiğini bir kez daha vurguladılar.
Ortak açıklamada son olarak, toplumsal barışın sağlanması ve temel hak ve hürriyetlerin korunması adına yürütülecek her türlü çabaya ortak akıl ve dayanışma ruhuyla katkı sunmaya hazır oldukları kamuoyuna saygıyla duyuruldu.