Özel, kurultay delegelerinin parti içi tartışmaları “sandığa gömdüğünü” ve birlik mesajı verdiğini belirtirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Saraçhane şokunu atlatamadığını” ve “kaybetmekten çok korktuğunu” iddia etti.
“Kurultay, Kayyum Niyetine Meydan Okumaydı”
Özel, olağanüstü kurultayın, CHP’ye “kayyum atama niyetine ve cüretine” karşı bir meydan okuma olduğunu vurguladı. Bursa’daki bir olay üzerinden başlatılan “şaibeli kurultay” tartışmalarının, partiye çökme ve ön seçim sürecini baltalama amacı taşıdığını savunan Özel, “Erdoğan’ın şaibeli kurultay lafına bilerek yanıt vermiyordum. Amaç bunu bir fırsata çevirip partiye kayyum atayıp partiye çökmekti” dedi. Kurultayda hem genel başkanlık oylaması hem de Parti Meclisi listesinin firesiz geçmesinin, partinin birlik ve bütünlüğü açısından tarihi bir mesaj olduğunu belirtti. Özel, “Görüldü ki CHP delegesi genel başkanının, yönetiminin arkasında dimdik duruyor. İç tartışmaları geride bıraktı. Delegelerimiz bu tartışmaların hepsini pazar günü sandığa gömdü” ifadelerini kullandı.
“Erdoğan Saraçhane Şokunu Atlatamadı”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik operasyonları “yargı eliyle siyasi operasyon” olarak niteleyen Özel, iki ayrı soruşturma dosyasının aynı anda işleme konulması ve diploma iptali gibi adımların İmamoğlu’nu itibarsızlaştırma amacı taşıdığını söyledi. CHP’nin bu operasyonlara dakikalar içinde tepki verip Saraçhane’de toplandığını belirten Özel, “Biz şoku dakikalar içinde atlattık. Erdoğan daha Saraçhane şokunu atlatamadı” dedi. Özel, İmamoğlu’na yönelik girişimleri “darbe girişimi” olarak tanımlayarak, “Seçilmişi anti demokratik yollarla uzaklaştırmaya çalışıyor. Gelecek seçimde kendisiyle yarışacak bir adayı aday olamaz hale getirmek istiyor. Kendi rakibine darbe yapıyor. Ve şu anda o cuntanın başında” şeklinde konuştu.
“Dünya Siyasi Tarihinin En Büyük Güvensizlik Oyu”
Başlatılan imza kampanyasının “Ekrem İmamoğlu’na özgürlük ve erken seçim” talebi taşıdığını belirten Özel, hedefin seçmen sayısının yarısından bir fazlasına ulaşmak olduğunu söyledi. Kampanyanın 3 günde 7 milyon 200 bin imzaya ulaştığını açıklayan Özel, “Bu imza kampanyası dünya siyasi tarihinin en büyük imza kampanyası. Özünde dünya siyaset tarihinin en büyük güvensizlik oyu olacak” dedi. İmzaların güvenliği konusunda endişe duyulmaması gerektiğini belirten Özel, “Bu imzaları alıp da Erdoğan’a teslim etmeyiz. Ama gerçek olduğunu bağımsız güvenilir kuruluşlara denetlettiririz. Kimse korkmasın” güvencesini verdi.
“Cuntacı Olduğunu Mahkemede İspatlayacağım”
Erdoğan’ın kendisine açtığı davaya da değinen Özel, bunun bir yıldırma çabası olduğunu ancak yılmayacaklarını söyledi. Daha önce Hulusi Akar’a açtığı davayı kazandığını hatırlatan Özel, “Ben Akar’ın silah arkadaşlarının beddualarını alan birisi olduğunu mahkemede ispatladığım gibi, Erdoğan’ın cuntacı olduğunu mahkemede ispatlayacağım” dedi.
“Müdafai Hukuk” Benzetmesi ve Demokrasi Çağrısı
Özel, muhalefetin İmamoğlu’na destek için bir araya gelmesini tarihi “Müdafai Hukuk” hareketine benzeterek, “Gelecek seçimler otokrasi mi demokrasi mi diye bir referanduma dönecek. Demokrasiyi savunanlarla aynı safta olacağız” dedi. Bu çağrının sadece muhalefet partilerine değil, AKP ve MHP seçmenine de yönelik olduğunu belirten Özel, herkesi demokrasi ve sandığı savunma zemininde buluşmaya davet etti.
İmamoğlu Ailesinin Evlerine Baskın
Özel, İmamoğlu’nun babası ve eşinin evlerine yapılan baskınların “FETÖ vari yöntemler” olduğunu, avukat olmadan arama yapılmak istendiğini ancak hukukçuların müdahalesiyle bunun engellendiğini belirtti. Baskınlarda önemli bir bulguya rastlanmadığını ifade etti.