Haber Merkezi – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında toplandı. Toplantının ardından bir basın açıklaması yapan Parti Sözcüsü Deniz Yücel, ekonomiden yargıdaki “borsa” iddialarına, kadın haklarından siyasi transferlere kadar gündemdeki birçok konuya ilişkin partisinin görüşlerini paylaştı.
Konuşmasının önemli bir bölümünü memur maaş zammı pazarlıklarına ayıran Yücel, hükümetin teklifini “emekçiyle dalga geçmek” olarak yorumladı. Yücel, eleştirilerini masadaki yetkili konfederasyon olan Memur-Sen’e yönelterek şunları söyledi: “Bir sözümüz de masada tüm memurları temsil ettiğini söyleyen Memur-Sen’e. ‘Kamu işvereni’ diye bir tabirle Erdoğan’ı ve AKP’yi sorumlu değilmiş gibi gösteren tavrınıza artık son verin. Size bu teklifi getiren de sizinle dalga geçen de AKP iktidarı. Tepkinizi doğru yere yönlendirmekten korkmayın.”
Yargıdaki “İBB borsası” iddialarını ve Diyanet’in son Cuma hutbelerini de eleştiren Deniz Yücel, iktidarın toplumu kendi ideolojisi doğrultusunda dizayn etmeye çalıştığını savundu. Yücel, “Talimatlı yargıçlarıyla yargıyı, RTÜK eliyle medyayı dizayn eden AKP, Diyanet eliyle toplumun yaşam tarzını dizayn etmenin derdinde. Halkın açlıkla savaşı umurlarında değilken kadınların erkeklerin yarısı kadar miras hakkına sahip olmalarına kafayı takmışlar,” dedi.
Yücel, AK Parti’ye geçen Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na da ironik bir dille “hayırlı olsun” diyerek, “Bir kadın olarak bundan sonra bu zihniyetin (Diyanet’in hutbelerini kastederek) himayesinde siyaset yapacağını yeri gelmişken hatırlatmakta fayda görüyoruz. Artık kadın seçmenlere Kuşadası’nda, Didim’de denize mayoyla bikiniyle girmemeleri gerektiğini mi anlatır, Çine’ye gider kadınlara miras haklarının erkek kardeşlerininkinin yarısı kadar olduğunu mu anlatır bilmiyoruz,” ifadelerini kullandı.
Yücel, konuşmasının başında 17 Ağustos depreminde hayatını kaybedenleri anarak, “Deprem toplanma alanlarını ranta açan, imar affının ve dirençsiz kentlerin mimarı AKP iktidarında deprem, olağan bir ölüm sebebi haline geldi. Oysa bilimsel çalışmalar ışığında alınan tedbirlerle can kaybı dahi yaşanmayabilir. Kader değil ihmal ve denetimsizlik sonucu yaşadığımız can kayıplarının acısı dinmiyor,” dedi.