UNICEF’ten Tess Ingram, bu zorunlu kitlesel yer değiştirmeyi “en savunmasız olanlar için ölümcül bir tehdit” olarak nitelendirdi. Yaklaşık yarım milyon çocuğun bir cehennemden kaçıp başka bir cehenneme gönderilmesinin insanlık dışı olduğunu vurguladı.
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’ne (OCHA) göre, son birkaç gün içinde yaklaşık 70.000, son bir ayda ise 150.000’e yakın kişi Gazze’nin güneyine doğru yerinden edildi. Bu durum, güneydeki sözde “insani bölge” olan El-Mawasi’de dramatik bir yoğunlaşmaya yol açtı.
UNICEF sözcüsü, Gazze Şehri’nden güneye altı saatten fazla yürümek zorunda kalan, beş çocuğuyla birlikte “hepsi kirli, susuz ve aç” olan bir anneyle karşılaştığını anlattı. Annenin çocuklarından ikisinin ayakkabısı bile yoktu.
El-Mawasi ve çevresindeki “geçici çadırlar ve insan çaresizliği denizi”, yüz binlerce kişiyi desteklemek için yetersiz hizmetlerle boğuşuyor. UNICEF tahminlerine göre Gazze’de akut yetersiz beslenme tedavisine ihtiyacı olan çocuk sayısı 26.000’e ulaştı. Yalnızca Gazze Şehri’nde 10.000’den fazla çocuk yetersiz beslenmeyle mücadele ediyor.
Askeri operasyonların şiddetlenmesiyle Gazze Şehri’ndeki beslenme merkezleri kapanmak zorunda kaldı ve çocukların hayatlarını kurtarabilecek tedavi merkezlerinin üçte biri yok oldu.
İnsani yardım çalışanları, her bombardıman ve erişim engeliyle krizin daha da zorlaştığını belirtiyor. OCHA’ya göre, pazar günü İsrail makamlarıyla koordine edilen 17 insani yardım misyonundan sadece dördüne izin verilirken, yedisi reddedildi ve diğerleri engellendi.
Gazzeliler, “tehlikede kalmak” ile “tehlikeli olduğunu bildikleri bir yere kaçmak” arasında zorlu bir seçimle karşı karşıya. UNICEF’ten Tess Ingram, El-Mawasi’nin bile güvenli bir bölge olmadığını ve yaklaşık iki hafta önce su sırasında bekleyen sekiz çocuğun saldırıda öldüğünü hatırlattı.
Subscribe to get the latest posts sent to your email.