İYİ Parti Edirne Milletvekili Mehmet Akalın, tüketici haklarının korunması, elektronik ticaretin düzenlenmesi ve bazı önemli ekonomik başlıklar altında toplumun geniş kesimlerini etkileyen düzenlemeleri içeren kanun teklifinin ciddi usul ve içerik sorunları bulunduğunu savundu.
Teklifin, sivil toplum kuruluşları, uzmanlar ve Türkiye Rekabet Kurumu gibi önemli paydaşların görüşleri alınmadan hazırlandığını öne süren Akalın, “Teklifin bu haliyle kamuoyunda özellikle Çin menşeili e-ticaret şirketlerine imtiyaz sağladığı algısı doğmuştur. Bu durum yerli üreticilerimizin ve şirketlerimizin rekabet gücünü zayıflatmakta, hatta yok etmektedir. Sonuçta, eşitlik ilkesine aykırı bir durum yaratılmaktadır. Yabancı şirketlerin bu denli avantajlı hale getirilmesi, yerli üreticilerin bundan sonra da pazarda tutunmasını zorlaştırmakta ve haksız rekabet ortamını körüklemektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
MHP Kayseri Milletvekili Mustafa Baki Ersoy, değişen dünyada, dijitalleşmenin etkisiyle ticaret kanallarının çeşitlenmesiyle mevcut kanundaki yetersizliklerin giderilmesi için kanun teklifinin hazırlandığını söyledi.
Dijitalleşmenin insanlara sunduğu kolaylık ve zamandan tasarruf açısından bankacılık mevzuatına uyum sağlanması amacıyla tüketicilere yönelik kredi sözleşmelerinin kurulması ve sona erdirilmesine ilişkin şekil şartının yeniden düzenlendiğini belirten Ersoy, kredi veren ile tüketiciler arasındaki sözleşmelerin şekil şartı bir bilişim veya elektronik haberleşme cihazı üzerinden gerçekleştirileceğini ve tüketici kimliğinin doğrulanmasını içeren yöntemler yoluyla kurulabilmesine de imkan sağlayacağına dikkati çekti.
CHP Denizli Milletvekili Şeref Arpacı, kanun teklifinin, ihracatçıya, sanayiciye ve üreticiye değil ithalatçıya destek olduğunu savundu.
“Bu düzenleme yapılırsa, piyasadaki tüm oyuncuların etkileneceği, büyük balığın bir süre sonra tüm küçük oyuncuları yok edeceği bir sistemin önünü açmış oluyoruz.” diyen Arpacı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İki sene önce çıkardığımız, rekabeti dengeleyen, tekelleşmeyi ve monopolleşmeyi önleyen yasanın bir benzerini bugün Amerika çıkarmaya çalışıyor. İşte, tüketiciyi ve üreticiyi korumak budur. Sizin yaptığınız ise uluslararası büyük firmalara kıyaktır. Ülkenin hazinesine girecek yıllık yaklaşık 25 milyar liradan feragat ediyoruz. Bu tutar katlanarak büyüyecek ve üç yılda belki 90-100 milyar lirayı bulacak.”
– “Amaç pazar yeri sayısının daha da artırılmasıdır”
AK Parti Zonguldak Milletvekili Ahmet Çolakoğlu, e-ticaret sektöründe rekabeti bozucu faaliyetleri engellemek, tüketicilerde ulaşabilecek refah kaybının önüne geçmek, e-ticarette çok oyunculu pazar yapısının tesis etmek amacıyla önemli düzenlemeler yaptıklarını söyledi.
Teklifle, ciddi bir kamu kaynağından vazgeçildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığının altını çizen Çolakoğlu, “Genel Kurulda ifade edilen 60-80 milyar gibi lisans ücretinden vazgeçildiği doğru değildir. 6563 sayılı Kanun’un Ek 4’üncü maddesiyle düzenlenen elektronik ticaret lisansı, elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcılarına, faaliyetlerini sürdürebilmek için izin verme fonksiyonunun yanı sıra elektronik ticaret alanında tekelleşme eğilimlerini kamu yararına sınırlandırmaya yönelik bir politika aracı olarak tasarlanmıştır.” dedi.
Asıl amaçlarının, tekelleşmeye müsait dijital piyasalarda tüm katılımcıların lehine adil ve rekabetçi bir ortamın tesis edilmesi olduğunu söyleyen Çolakoğlu, “Bu kapsamda piyasadaki oyuncu sayısının artırılması asıl hedef olup bu oyuncuların yapacağı ihracat hacmiyle birlikte bu kanun geçtikten sonra görülecektir ki daha çok ekonomik kazanım ortaya çıkacaktır. Amaç, büyük balığın küçük balığı yemesi değil, pazar yeri sayısının daha da artırılmasıdır.” diye konuştu.
– “Birilerinin farklı uygulamalara tabi olması söz konusu değil”
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank, birinci bölüm üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Kanun teklifinin, özellikle tüketicinin korunmasından farklı sektörleri ilgilendiren hususlara kadar birçok yeniliği, kolaylığı ve dijitalleşmeyi getirdiğini belirten Varank, düzenlemelerin yasalaşmasının, tüketiciler ile sektör açısından güzel sonuçlar getireceğine inandıklarını dile getirdi.
Teklife yönelik eleştirilere cevap veren Varank, “Kesinlikle bu yasada vergiden vazgeçilmesine yönelik bir husus yok. Vergi kanunları farklıdır; vergilerin nasıl konuldukları, nasıl vazgeçileceği ve nasıl düzenleneceği farklı kanunlarda yer almaktadır. Burada asla bir vergiden vazgeçme yoktur. Bu kanunda asla farklı şirketlere farklı uygulamalar getirilmiyor. Bu kanunun hitap ettiği tüm taraflar aynı şekilde kanundan istifade edecekler.” ifadelerini kullandı.
İhracatı ve yatırımı teşvik etmek için zaman zaman farklı mekanizmaları hayata geçirdiklerini; bunun yansıması olarak da Türkiye’nin ihracatının arttığını gördüklerini anlatan Varank, şunları kaydetti:
“Küçük esnafa yönelik teşvikler var. Halen KOSGEB ve Kalkınma Ajansı ile verdiğimiz destekler devam etmekte. Yüzde 5 sigorta primi indirimi gibi kurallara uyan tüm işletmelere verdiğimiz destekler var. Burada ‘büyük şirketler kayrılıyor’ eleştirisini haksız buluyorum. Hükümetimiz, sektörlerin, Türkiye’nin ihtiyacı neyse, cari açıktan bahsediyorsak yapmamız gereken ihracatı arttırmaksa buna yönelik verdiğimiz teşvikler de elbette Türkiye’nin çıkarına, ekonomisine katkı sağlayacak uygulamalardır. Yasamızın içerisinde bulunan tüm maddeler, Türkiye ekonomisine, küçük işletmelere katkı sağlayacak maddelerdir. Bu kanun herkese, her işletmeye uygulanacak, herkesi kapsayacak. Burada farklılaşma ya da birilerinin farklı uygulamalara tabi olması söz konusu değil.”
TBMM Genel Kurulunda, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 5 maddeden oluşan birinci bölümü kabul edildi.
Kabul edilen maddelere göre, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamındaki kredi veren ile tüketiciler arasındaki sözleşmelerin şekil şartı, bir bilişim veya elektronik haberleşme cihazı üzerinden gerçekleştirilecek ve tüketici kimliğinin doğrulanmasını içeren yöntemler yoluyla kurulabilmesine de imkan sağlayarak yeniden düzenleniyor. Buna göre, tüketici kredisi sözleşmesi yazılı veya mesafeli olarak kurulmadıkça geçerli olmayacak.
Tüketici kredisi sözleşmelerinin mesafeli yolla uzaktan iletişim araçlarıyla kurulabilmesine yönelik düzenleme göz önünde bulundurularak, sözleşmeye bağlı diğer işlemlerin de kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla elektronik ortamda uzaktan yapılabilmesi amacıyla düzenleme yapılıyor. Buna göre, belirli süreli kredi sözleşmesine ilişkin hesap, tüketicinin aksine yazılı veya kalıcı veri saklayıcısıyla talebi olmaması halinde kredinin ödenmesi ile kapanacak.
Aynı hükümler, konut finansmanı kuruluşu ile tüketiciler arasındaki sözleşmeler için de geçerli olacak.
Öte yandan, Anayasa Mahkemesinin, Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumunun (TENMAK) kuruluşuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin “Kurum gelirleri” başlıklı maddesini iptal kararı dikkate alınarak yeniden yapılan düzenlemeleri içeren iki maddesi, TBMM’nin 28. Yasama Dönemi’nin 2. Yılı’nda yasalaşan Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’da yer aldığı için tekliften çıkarıldı.
Kanun teklifinin birinci bölümünde yer alan maddelerin kabul edilmesinin ardından TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, birleşime ara verdi. Aranın ardından komisyonun yerini almaması üzerine Önder, birleşimi, yarın saat 14.00’te toplanmak üzere kapattı.