Vakıf, 23 Mart Bediüzzaman Haftası kapsamında yaptığı açıklamada, Said Nursi’nin sadece anılmakla kalmayıp, fikirlerinin de anlaşılmasının önemine vurgu yaptı. Vakıf, Bediüzzaman Hazretlerinin Kur’ân eczanesinden aldığı Risale-i Nur eserlerinin çağın hastalıklarına deva olduğuna inandıklarını belirtti. Siyasetten ekonomiye, eğitimden adalet sistemine kadar birçok alanda Bediüzzaman’ın fikirlerine duyulan ihtiyacın altı çizildi.
Açıklamada, Bediüzzaman’ın eğitimin cehaletin düşmanı olduğunu belirterek, din ve fen ilimlerinin birlikte okutulmasının gerekliliğine işaret ettiği hatırlatıldı. Ayrıca, Müslümanların birlik ve beraberliğine önem verdiği ve barış ile kardeşliği tesis etmeye çalıştığı vurgulandı.
Bediüzzaman’ın 6000 sayfayı aşan Risale-i Nur eserlerinin bugün 60’a yakın yabancı dile çevrildiği ve dünya üniversitelerinde üzerine yüksek lisans ve doktora tezleri yapıldığına dikkat çekildi.
Bediüzzaman Vakfı, Risale-i Nur eserlerini, onun hizmet tarzını ve Kur’ani prensiplerini yaşatma ve genç nesillere tanıtma misyonunu sürdürdüklerini ifade etti. Vakıf, Bediüzzaman’ın hayatındaki gibi hakta sebat ederek, hakkın, hukukun, adaletin ve demokrasinin yanında olmaya devam ettiklerini ve her türlü istibdat, baskı ve zulmün karşısında durduklarını belirtti. Aynı zamanda, siyasetin dinsizliğe alet edilmesine karşı olduklarını ve hürriyetperver demokratlara desteklerinin sürdüğünü ifade ettiler.
Bediüzzaman Eğitim Kültür ve Sanat Vakfı, Türkiye’de 1992 yılında Bediüzzaman adına kurulan ilk vakıf olma özelliğini taşıyor. Vakfın, Bediüzzaman’ın büyük önem verdiği Urfa’nın Karaköprü semtindeki merkezinde faaliyetlerine devam ettiği bildirildi.
Bediüzzaman Said Nursi, 23 Mart 1960 tarihinde Urfa’da vefat etmiş ve Halil-ur Rahman Dergahı’na defnedilmişti. Ancak, 12 Temmuz 1960’ta naaşı darbe hükümetinin emriyle bilinmeyen bir yere nakledilmişti.
Vefatının 65. yılında Bediüzzaman Said Nursi, sevenleri ve takipçileri tarafından rahmetle anılıyor.
