İmamoğlu, kendisine yöneltilen bazı sorulara sert tepki göstererek, soruşturma sürecini “ahlak sınırlarını aşan uydurma sorularla dolu, tarihe kara bir leke olarak geçecek bir süreç” olarak nitelendirdi.
“İllegalite” ve “Terörist Akraba” Sorularına Sert Yanıt
İmamoğlu, kendisine yöneltilen “Yurt dışına illegal yollardan çıktınız mı?” ve “Terör örgütleri içerisinde aktif olarak faaliyet gösteren akrabanız veya yakınınız var mı?” sorularına sert tepki gösterdi. Her iki sorunun da “ahlaksız ve kasıtlı” olduğunu vurgulayan İmamoğlu, illegal yollardan yurt dışına çıkış iddiasına “Yurt dışına defalarca legal çıkışlarım vardır. ‘İllegal yollardan çıktınız mı?’ sorusunun, 16 milyon İstanbullunun Belediye Başkanı’na sorulmasını, en üst seviyede ahlaksızlık ve kasıtlı olduğunu düşünüyorum” şeklinde cevap verdi. “Terör örgütleri içerisinde aktif olarak faaliyet gösteren akrabanız veya yakınınız var mı” sorusuna ise “Türkiye Cumhuriyet Devleti ve milleti aşığı bir kişiyim. Öyle bir ailede doğdum, büyüdüm. Ben, hiç kimse ile vatan sevgisi konusunda yarışmam. Çünkü her vatandaşı, vatansever olarak kabul ederim. Ama bana göre, milletini vatanını ve bayrağını benden çok seven yoktur. Bu sorunun da yukarıdaki soru gibi ahlaksız ve kasıtlı olduğunu düşünüyorum” yanıtını verdi.
“Kent Uzlaşısı” Açıklaması ve “Türkiye İttifakı” Vurgusu
“Kent uzlaşısı” ifadesinin kendisine ait bir söylem olmadığını belirten İmamoğlu, bu ifadenin DEM Parti yöneticilerine sorulması gerektiğini söyledi. İmamoğlu, özellikle 2019 İstanbul seçimlerinde ve sonrasında “İstanbul İttifakı” ve “Türkiye İttifakı” ifadelerini sayısız kez kullandığını hatırlattı. CHP’nin İstanbul ve birçok ilde “Türkiye İttifakı” söylemiyle kapsayıcı bir yerel seçim politikası izlediğini vurgulayan İmamoğlu, belediye meclis üyesi listelerine farklı siyasi parti ve görüşlerden isimlerin dahil edildiğini örneklerle açıkladı.
“Kasıtlı Bir Pusu Stratejisi” İddiası
Yakın çalışma arkadaşlarının telefonlarını not almak amacıyla yanıtladığını söyleyen İmamoğlu, bu kadar çok terör örgütü üyesi tarafından arandığı iddiasının ve geçmişte ölüm tehditleri almasına rağmen uyarılmamasının “kasıtlı bir pusu stratejisi” olduğunu düşündüğünü belirtti. İmamoğlu, bu tutumu sergileyen kişiler ve kurumlar hakkında suç duyurusunda bulunacağını kaydetti.
Gözaltına Alınma Biçimine Sert Eleştiri
Gözaltına alınma şekline de tepki gösteren İmamoğlu, “19 Mart 2025 sabahı, başkanlık konutu kapısına yüzlerce polisi yığarak, güneş doğmadan, yasaya uygun olmayan bir şekilde gözaltına alınma girişimi metodunu tümüyle kınıyorum. Bu talimatı verenler Türkiye’ye çok büyük bir bedel ödetmiştir” ifadelerini kullandı.
Soruşturma Sürecine Ağır Eleştiriler
Dört gündür nezarette olduğunu hatırlatan İmamoğlu, yürütülen soruşturmaların içinin boş, ahlak sınırlarını aşan uydurma sorularla dolu olduğunu, en güçlü dayanağının gizli tanıklar olduğunu ve gözaltına kısa süre kala MASAK raporlarıyla doldurulduğunu söyledi. Bu sürecin Türkiye’nin itibarını zedelediğini, hukuk ve adalet duygularını yerle bir ettiğini, ekonomiyi alt üst ettiğini ve gençlerin umudunu perişan ettiğini dile getirdi.
2019 Seçimleri Vurgusu ve Kararlılık Mesajı
İmamoğlu, 2019’daki seçimlerin iptaline de değinerek, aynı kişilerin hala milletin iradesini gasp etmeye devam ettiğini savundu. “Ben, ülkemiz için büyük tehdit haline gelen sürecin milletimiz tarafından anlaşılması için elimden geleni yapacağım. Dünden bugüne, milyon kat milletimizin gücünü arkamda daha fazla hissediyorum. Cesaretimin tarifini dahi yapamam” diyen İmamoğlu, bu süreci önüne koyan herkesi kınadığını ve hakkını ömrü boyunca hukuki yollardan arayacağını belirtti. İmamoğlu, “Bu iftiralar milletimizin bağrındaki duvarlara çarpıp geri dönecektir” diyerek sözlerini tamamladı.Kaynaklar ve ilgili içerik