enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
39,1950
EURO
44,8925
ALTIN
4.260,30
BIST
9.008,87
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
25°C
İstanbul
25°C
Az Bulutlu
Salı Az Bulutlu
28°C
Çarşamba Az Bulutlu
30°C
Perşembe Açık
30°C
Cuma Açık
27°C

Ebeler Haftası’nda dikkat çekici açıklama: “Ebeler koruyucu sağlık hizmetlerini sunamıyor”

Ebeler Haftası’nda dikkat çekici açıklama: “Ebeler koruyucu sağlık hizmetlerini sunamıyor”
22.04.2025 23:33
A+
A-

Türkiye’de 21-28 Nisan Ebeler Haftası devam ederken, Aile Sağlık Merkezlerinde (ASM) görev yapan ebelerin yaşadığı sorunlar gündeme geldi.

Birlik ve Dayanışma Sendikası Marmara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ebe Melike Sigeze, aile hekimliği sisteminin ticarileşmesi nedeniyle ebelerin asli görevleri olan koruyucu sağlık hizmetlerini yerine getirmekte zorlandığını belirtti.

Ebe Melike Sigeze, yaptığı açıklamada ebeliğin kutsal bir meslek olduğunu ve aile planlaması, gebelik takibi, doğuma hazırlık, doğum sonrası ve bebek bakımı gibi önemli görevleri kapsadığını hatırlattı. Ancak mevcut aile hekimliği sisteminde “EBE” unvanının yerine “eleman” denildiğini ve performans sisteminin ebeliği profesyonel bir meslekten çok sekreterlik veya yardımcı sağlık personeli pozisyonuna çektiğini savundu.

ASM’lerin “ne kadar çok hasta, o kadar ücret” mantığıyla ticarileştirildiğini öne süren Sigeze, bu durumun ebelerin asıl meslekleri olan koruyucu sağlık hizmetlerine yeterince odaklanamamasına yol açtığını ifade etti. Ebelerin, performansa dayalı sistem içinde evraklar ve bilgisayar programlarıyla uğraşmaktan kendilerini çoğu zaman sekreter gibi hissettiklerini belirtti.

Sigeze, ebelerin aile planlaması hizmeti vermek istemelerine rağmen malzeme temininde zorlandıklarını, eğitim verebilecekleri özel odaların olmadığını dile getirdi. Emzirme eğitimi gibi hizmetler için ise odaların havasız, penceresiz ve rutubetli olduğunu, ailelerin genellikle sadece aşılarını yaptırıp hızla ayrılmak istediklerini anlattı. Bu olumsuz fiziki şartlar nedeniyle ebelerin hizmet verirken yetersizlik hissettiğini vurguladı.

Ebelerin aynı anda birçok farklı işi (laboratuvar, enjeksiyon, pansuman, evrak) yapmak zorunda kaldığını ve gebe veya bebek izlemine çok az zaman ayırabildiğini belirten Sigeze, geç saatlere kadar mesaiye kalmalarına rağmen hiçbir güvenlik önlemi alınmadığını da ekledi. Aldıkları maaşların yoksulluk sınırının çok altında olduğunu ve hatta aileler aşıya gelmediğinde maaşlarından kesinti yapıldığını iddia etti.

Annelere 6 ay sadece anne sütü eğitimi veren ebelerin gebe kaldıklarında doğum izni hakkı alamadığını, maaş kesintilerine maruz kaldığını ve bebekleri henüz 3 aylıkken çalışmak zorunda bırakıldığını belirten Sigeze, “Normal doğum pankartları asılıyor fakat ebeler yok sayılıyor. Sağlık, pankartla performans sistemiyle yönetilmez” dedi. Yasal hakları olan yıllık izinlerinde dahi maaş kesintisi yaşadıklarını ifade eden Sigeze, ebelerin daha iyi fiziki şartlarda, yoksulluk sınırı üzerinde maaşla ve performans odaklı evrak yükü altında ezilmeden mesleklerini özveriyle yapmak istediklerini yineleyerek sözlerini tamamladı.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Ulusal Gündem sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin