Haber Merkezi – CHP Kültür ve Turizmden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülşah Deniz Atalar, 16 Ağustos’ta başlayacak olan Hacı Bektaş Veli’yi anma etkinlikleri öncesinde, hükümetin Alevi-Bektaşi yurttaşlara yönelik politikalarını eleştiren bir yazılı açıklama yaptı.
Açıklamasının merkezine, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olarak kurulan Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nı koyan Atalar, bu yapının kuruluş sürecinde Alevi toplumunun iradesinin yok sayıldığını savundu: “Bu yapının kuruluş sürecinde, yüzyıllardır Alevi Bektaşi yolunun taşıyıcısı olmuş köklü dernekler, federasyonlar ve inanç önderleri muhatap alınmamış, görüşleri sorulmamış, onayları alınmamıştır. Temsil iddiasında bulunulan kitle, yalnızca iktidarın ‘makbul’ gördüğü dar bir çerçeveyle sınırlı tutulmuştur. Bu durum, eşit yurttaşlık ilkesini ihlal eden, inancı ayrıştıran bir anlayışın tezahürüdür.”
Bir inancın ve ibadethanenin, devletin kültür politikaları arasına sıkıştırılmasını kabul etmediklerini belirten Atalar, “Cemevleri, ibadethanedir; folklorik bir öğe, kültürel vitrin malzemesi ya da Bakanlık envanterine kaydedilecek bir ‘mekan’ değildir. İbadetin tanımı da inancın yorumu da iktidarın değil, o inancın mensupları olan yurttaşlarımızın hakkıdır,” diyerek net bir tavır ortaya koydu.
Atalar, CHP’nin bu konudaki duruşunun net olduğunu belirterek, partisinin ve Genel Başkan Özgür Özel’in de her zaman vurguladığı gibi Cemevlerini ibadethane olarak gördüklerini söyledi. Bu doğrultuda taleplerini sıralayan Atalar, “Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın kapatılması, cemevlerinin yasal statüde ibadethane olarak tanınması ve tüm inanç gruplarına eşit, adil ve özgürlükçü politikaların hayata geçirilmesi konusunda kararlılığımız tamdır,” dedi.
Açıklamasını, “Alevi yurttaşlarımızın iradesi irademiz, mücadelesi bizim de mücadelemizdir,” sözleriyle tamamladı.