İSPER AŞ koordinasyonunda, İBB Bölgesel İstihdam Ofisleri ve Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) işbirliğiyle hazırlanan “İstanbul İşgücü Piyasası ve Kadın İstihdamı Raporu”nun dördüncüsü, çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Rapora göre İstanbul işgücü piyasası, Türkiye ortalamasının üzerinde performans gösterse de, yüksek hayat pahalılığı ve kadın istihdamındaki darboğazlar gibi önemli sorunlarla karşı karşıya.
İstanbul İşgücü Piyasası Türkiye Ortalamasının Üzerinde Ama Sorunlar Derinleşiyor
Rapor, İstanbul işgücü piyasasının hem erkek hem de kadınlarda Türkiye ortalamasına göre daha yüksek istihdam oranlarına, daha düşük işsizlik oranlarına ve daha eğitimli bir işgücüne sahip olduğunu gösteriyor. Ancak İstanbul’un en büyük sorunu, yüksek hayat pahalılığı nedeniyle işgücü arz ve talebi arasındaki dengesizlik olarak öne çıkıyor.
Araştırma, işverenlerin ihtiyaç duyduğu nitelikli işgücü bulmakta zorlandığını, özellikle gençlerin bazı sektörlerdeki çalışma koşullarını kabul edilemez bulduğunu ve bu durumun yüksek çalışan sirkülasyonuna ve istihdamda istikrarsızlığa yol açtığını vurguluyor. Tüm bu sorunların yanı sıra, kadın istihdamında yaşanan çok boyutlu darboğazlar da raporda dikkat çekiyor.
Her Dört İşsizden Biri Uzun Süredir İşsiz, Orta Yaş Grubu Daha Riskli
3 bin hanede 7 bin 297 yetişkinle, firma yöneticileri ve sektör temsilcileriyle yapılan kapsamlı görüşmeler sonucunda hazırlanan rapor, işsizlik konusunda da önemli veriler sunuyor. Rapora göre, İstanbul’da her dört işsizden biri bir yıldan uzun süredir iş arıyor. Orta yaş grubundaki bireylerin gençlere kıyasla uzun süre işsiz kalma olasılığının daha yüksek olduğu da raporda belirtilen çarpıcı bulgulardan biri.
Kadın İstihdamında Kültürel Engeller ve “Çift Vardiya” Gerçeği
Raporda kadın istihdamına ilişkin sonuçlar ise oldukça dikkat çekici. Geleneksel ve kültürel faktörlerin kadın istihdamını olumsuz etkilediği belirtilirken, yükseköğretim mezunu 25-39 yaş arası erkeklerin %92,7’si çalışırken, aynı yaş grubundaki kadınların sadece %60,3’ünün çalıştığı görülüyor. Evlilik ve çocuk sahibi olmak kadın istihdamındaki düşüşü daha da belirginleştiriyor. İstanbul’da kadınların yaklaşık üçte biri evlendikten sonra işini bırakırken, ilk çocuğun doğumundan sonra iş hayatına geri dönenlerin sayısı ise oldukça az.
Raporda en dikkat çekici bulgulardan biri ise kadınların “çift vardiya” olgusuyla karşı karşıya olması. Çalışan kadınlar, ücretli işlerinin yanı sıra ev işleri ve çocuk bakımı gibi sorumlulukları da üstleniyorlar. Çocuk sahibi çift gelirli hanelerde kadınların haftada yaklaşık 100 saat ev içinde ve dışında çalıştığı tespit edildi. Bu durum, kadınların üzerindeki zaman baskısını ve işgücü piyasasındaki eşitsizlikleri açıkça ortaya koyuyor. Rapor, makroekonomik açıdan İstanbul’da 25-39 yaş arasındaki yaklaşık 900 bin inaktif kadını istihdama kazandırmanın, kadın istihdam politikalarının en önemli hedefi olması gerektiğini vurguluyor.
İBB’den İstihdam Hamleleri ve Kadınlara Özel Projeler
Raporun sonuçlarının paylaşıldığı toplantıda konuşan İBB İnsan Kaynaklarından Sorumlu Başkan Danışmanı Yiğit Oğuz Duman, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin artan işsizlik ve kent yoksulluğuna karşı çözüm odaklı çalışmalar yürüttüğünü belirtti. İBB’nin Bölgesel İstihdam Ofisleri aracılığıyla bugüne kadar 240 binden fazla kişiyi özel sektörde işe yerleştirdiğini vurgulayan Duman, kadın istihdamını artırmak için de çeşitli projeler hayata geçirdiklerini ifade etti.
Duman, İBB olarak kadınlara otobüs şoförlüğü, itfaiyecilik, otopark görevlisi, tren sürücüsü gibi geleneksel olarak erkek meslekleri olarak görülen alanlarda istihdam sağladıklarını, kreşler açarak annelerin işgücüne katılımını desteklediklerini ve üniversite mezunu gençlere yönelik Genç Yetenek Programı ile istihdam olanaklarını artırdıklarını söyledi. Ayrıca Enstitü İstanbul İSMEK bünyesinde kadınlara yönelik yeni yetkinlik eğitimleri üzerinde çalıştıklarını da belirtti.
“Kadın İstihdam Oranının Artması İçin Çalışma Koşulları Eşitlenmeli”
İBB İştirakler Hizmet ve İletişim Grubu Başkanı Banu Saraçlar ise raporun önemine vurgu yaparak, etkili istihdam politikaları geliştirmek için işgücü piyasasının iyi analiz edilmesi gerektiğini söyledi. Saraçlar, İstanbul’da kadın istihdam oranının Türkiye ortalamasının üzerinde olsa da (%34,9’a karşı %31,3), bu oranın daha da artması için çalışma koşullarının ve hakların eşitlenmesi gerektiğini vurguladı. Kadınların istihdamının önündeki toplumsal, geleneksel ve kültürel engellerin kaldırılması gerektiğini belirten Saraçlar, eşler arası sorumluluk paylaşımının adil olmamasının da önemli bir sorun olduğunu dile getirdi. Saraçlar, raporun “çift vardiya” olgusunu çarpıcı bir şekilde ortaya koyduğunu ve çocuk sahibi çift gelirli hanelerde kadınların haftada yaklaşık 100 saat çalışarak büyük bir zaman baskısı altında olduğunu ifade etti.
İSPER Genel Müdürü Banu Öksün ise 2025 yılı raporunun en önemli farkının, kadınların işgücü piyasasında karşılaştıkları sorunlara özel olarak odaklanması olduğunu belirtti.