TBMM’de düzenlediği basın toplantısında konuşan Milletvekili Bekin, Suriye’de kucaklaştırıcı ve birleştirici politikaların ivedilikle hayata geçirilmesinin, ülkedeki güven ve istikrar ortamının sağlanması açısından hayati önem taşıdığını belirtti. Güven ve istikrarın tesis edilememesi halinde, Suriye’de yaşanacak yeni ayrışmaların, başta Türkiye olmak üzere tüm bölge ülkelerinin istikrarını tehdit edebilecek tehlikeli bir sürecin fitilini ateşleyebileceğine dikkat çekti.
Lazkiye ve Tartus’ta meydana gelen son olayları değerlendiren Bekin, bu tür gelişmelerin bazı odakların sinsi planlarına zemin hazırlayabileceğine işaret etti. Şiddet ve nefret politikalarından uzak durulması gerektiğinin altını çizen Bekin, provokasyonlara karşı uyanık olunmasının önemini vurguladı.
Erbakan’ın Tarihi Uyarısı Hatırlatıldı
Bekin, merhum Başbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın 54. Hükümet döneminde yaptığı “Suriye ve Irak parçalanırsa, sıra İran ve Türkiye’ye gelecek” şeklindeki tarihi uyarısını hatırlattı. “Bu sözler, bugün yaşanan gelişmeler ışığında daha da anlam kazanıyor” diyen Bekin, şunları kaydetti:
“Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) doğu Suriye’de büyük askeri yığınaklar yapması ve bölgede yeni oluşumlara zemin hazırlayacak adımlar atması, Suriye ve çevresindeki ülkeleri zayıflatmayı ve İsrail’in güvenliğini sağlamayı amaçlayan Yinon Planı’nın bir tezahürü olarak görülmelidir. Bu plan adım adım hayata geçirilirken, hedefte İran ve Türkiye’nin parçalanması gibi stratejik hedefler bulunmaktadır. Orta Doğu’nun paramparça edilmesini açıkça savunan İsrail’in perde arkasından yönlendirmeye çalıştığı Suriye’deki olası iç karışıklıklar, telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir. Bu tehlikeli hamleler karşısında Türkiye olarak sağduyulu hareket etmek ve bu yeni oyunları bozmak hayati derecede önemlidir.”
ABD’nin Türkiye’yi “Orta Doğu Ülkesi” Tanımlama Girişimi Manidar
Bekin, ABD Temsilciler Meclisi’nde sunulan ve Türkiye’yi bir Orta Doğu ülkesi olarak tanımlamaya çalışan kanun teklifinin de dikkat çekici olduğunu vurguladı. Bu girişimin zamanlamasının manidar olduğunu ifade eden Bekin, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin İsrail ile yapıcı ilişkiler kurmaması, Doğu Akdeniz’deki haklarını kararlılıkla savunması, Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerde ve Türkiye’nin ulusal menfaatlerine ters düşen diğer konularda taviz vermemesi gibi nedenlerle böyle bir tasarının gündeme getirilmiş olması, üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir husustur. Türkiye, bu tür dayatmalara boyun eğmeyecek, kendi menfaatleri doğrultusunda hareket etmeye devam edecektir.”
Bekin, Türkiye’nin bölgedeki istikrarın korunması ve yeni oyunların bozulması adına aktif ve sağduyulu bir politika izlemesinin elzem olduğunu sözlerine ekledi.