Özçağdaş, “İktidar kendisinden olmayan, kendisinin itaatkar, kanaatkar nesiller yetiştirme projesine hizmet etmeyen her şeye karşı, her şeye düşman, her şeyi tarumar ediyor,” ifadelerini kullandı.
Özçağdaş, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e seslenerek, proje okulların bir gecede ilan edildiğini ve bu okullara yapılan atamaların liyakate dayanmadığını savundu. Bakan Tekin’in o dönemde de Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı olduğunu hatırlatan Özçağdaş, Türkiye genelinde 2.153 proje okulu bulunduğunu ve bu okullara yapılan 85.000 öğretmen ve 5.000’den fazla yönetici atamasının tamamen Milli Eğitim Bakanı’nın yetkisinde olmasının kabul edilemez olduğunu dile getirdi.
Bu atamaların yandaş sendikalar ve AKP ilçe teşkilatları aracılığıyla yapıldığını iddia eden Özçağdaş, bu durumun kamu düzenine aykırı olduğunu ve devletin temel ilkelerini zedelediğini söyledi. Özçağdaş, 2014 yılında “3-5’i geçmez” denilerek başlatılan proje okul uygulamasının bugün bir norma dönüştüğünü ve köklü eğitim geçmişi olan okulların kültürlerinin yok edilmesine neden olduğunu belirtti.
CHP’li Özçağdaş, ayrıca Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in atamaları üniversite sınavlarına hazırlanan öğrencilerin olduğu bir dönemde yapmasını da eleştirdi. Öğretmenlerin sürülmeye çalışıldığını ve bu durumun öğrencileri olumsuz etkilediğini ifade etti. Özçağdaş, Balıkesir Edremit, Tekirdağ ve Bursa gibi illerde öğrencilere ve velilere yönelik baskı iddialarını da gündeme getirdi.
İktidarın öğrencilere ve öğretmenlere düşman bir tavır sergilediğini öne süren Özçağdaş, proje okul uygulamasına derhal son verilmesi gerektiğini ve öğretmen atamalarının hizmet puanı üstünlüğüne göre yapılması gerektiğini vurguladı. Özçağdaş, bu konuda Anayasa Mahkemesi’ne başvurduklarını ve hukuki mücadelelerini sürdüreceklerini de sözlerine ekledi.
Son olarak Özçağdaş, İçişleri Bakanı ve Milli Eğitim Bakanı’nı uyararak liseli öğrencilerin korunması gerektiğini ve öğrencilerin protesto hakkının engellenmemesi gerektiğini ifade etti.